Balkanlarda bir Türk şehri: Prizren (Kosova)

Ülkemizde Balkan göçmeni çok ama Balkan göçmeni olun ya da olmayın , ölmeden önce mutlaka yapılması gereken şeylerden biri nedir  diye sorarsanız mutlaka Rumeli seyahati derim 🙂 Ama bunun için kesinlikle yaşınızın ilerlemesini ve emekliliği beklemeyin ! Çünkü kaç yaşında giderseniz gidin mutlaka “Ben neden daha önce buralara gelmedim” pişmanlığını yaşıyorsunuz.

Prizren şehrinin havasını soluduğunuzda ise bir çok duyguyu tam içinizde hissediyorsunuz. Bunlardan biri şehre girer girmez içinizi kaplayan o dinginlikle beraber sanki ikinci evinize gelme hissi . İkincisi ise yaşanan savaşların getirdiği burukluk .

Öncelikle şehrin genel havasından başlayalım. Bir kere şehir her şeyi ile tam bir Türk şehri 🙂 Türkçe bilmeyen genç yaşlı kimse yok. Özellikle ara sokaklara ve mahallelere girdiğinizde Istanbul’un hala bozulmamış Balat , Fener vb gibi semtlerini gezdiğinizi zannediyorsunuz. Çünkü yukarıda da yazdığım gibi şehir her yerinde Türkiye’den izler taşıyor.

Tek cümleyle özetlersek ; Prizren , gündelik hayatın koşuşturmasından yorulduysanız kendinizi toplamanız ve yenilemeniz için doğru bir rota. Mükemmel Rumeli yemekleri de cabası 🙂

Tabi aslında Prizren’in bende ayrı bir yeri var. Çünkü hem annem hem de babam Prizren doğumlu 🙂 Ben ise 30 yaşından sonra gelmenin pişmanlığı içerisindeyim 🙁

Prizren  şehri 1998 yılında bağımsızlığını ilan eden Kosova Cumhuriyetinin ikinci büyük şehri. Kosova Cumhuriyetinin başkenti ve en büyük şehri ise Priştina. Bütün devlet binaları ile birlikte havaalanı da Priştina’da bulunuyor. Son dönemde THY ile birlikte Fly Pegasus’da Priştina şehrine uçmaya başladı. Priştine havaalanından Prizren merkez ise yaklaşık 85 km. Istanbul’dan aracınız ile gidecekseniz uzaklık yaklaşık 1000 km. (Araç ile yurtdışı ipuçlarına buradan ulaşabilirsiniz ) Prizen’deki Otel tercihimiz ise  Hotel Centrum oldu. Aslında otelde kaldığımız için orada yaşayan akrabalarımız bize bayağı kızdı ama biz de açıkçası yük olmak istemedik. Hotel Centrum nehrin hemen yanında ve şadırvana 100 metre uzaklıkta.

Peki hangi mevsimde gidilmeli ? Bu sorunun cevabı bence kesinlikle ilkbahar olmalı. Diğer mevsimlerde de gidebilirsiniz tabi ama özellikle kışı Türkiye’nin Batı tarafından oldukça soğuk olduğu aklınızda olsun.

Biz ziyaretimizi 23 Nisan’a denk getirmiştik ve şansımıza hava da mükemmeldi 🙂 Ayrıca Türkiye’de artık eskisi gibi kutlanmayan Bayramların Yurtdışında nasıl hala coşkuyla kutlandığını görerek hem mutlu olduk hem de utandık. Hafif yağan yağmur bile kutlamalara gölge düşürmedi.

Ayrıca gittiğimiz dönemde Fenerbahçe – Galatasaray derbisi vardı ve biz de maçı bir kafede seyrederken hala birlikte maç seyredilebilen yerler olduğunu da gördük .

Gelelim Prizren’de gezilecek yerlere ve yapılacak şeylere.

Şehre tepeden baktığınızda Bistriça nehri Prizren’i ortadan ikiye ayırıyor diyebiliriz. Genelde kışın dağlarda bulunan karlar eriyerek bu derenin yoğun olarak akmasını sağlıyor.

Trafik esasında nehrin sol tarafından akıyor. Taşköprüyü kullanarak Şadırvan’a doğru geçebilirsiniz.

Bence Prizren’in merkezi de Şadırvan. Şadırvan’ın olduğu meydanda hem kafeler bulunuyor (Free Wifi) hem de yemek yiyeceğiniz restaurantlar.

Şadırvana 50 metre mesafede ise neredeyse bütün Prizren resimlerinde gördüğünüz Sinan Paşa camii bulunuyor.

Yemek kültürü çoğunlukla bize benziyor.Ancak burada yediğiniz etlerin tadı Türkiye’den çok farklı ve çok daha lezzetli . Elbasantava , haşlama böreği, Fulya böreği , tespişte tatlısı mutlaka tatmanız gereken yöreye özgü yemekler. Bu yemekler evlerde daha lezzetli kesinlikle ama Fulya böreğini Besimi’de deneyebilirsiniz.

Hele ki köfteci Alhambra – Te Syla’da köftenin tadı inanılmaz.. (https://tr.foursquare.com/v/alhambra–te-syla/4c960c20533aa0935e32ce45). Buranın sahibi Fenerbahçe eski başkanı Ali Şen’in de okulda sınıf arkadaşıymış bu arada.

Yurtdışı gezilerinizde gördüğünüz Sight Seeing uygulaması burada hala eski haliyle duruyor 🙂 Burada panoramik şehir turu yapmak istiyorsanız Prizren’deki tek Faytoncu Kadri Pala’yı bulmanız gerekiyor. Kendisi şehrin ana caddelerinde sizi gezdiriyor. City Sight’lardan çok daha keyifli olduğunu söyleyebilirim. Mutlaka deneyin .

Şadırvanın olduğu bölgede bulunan Sinan Paşa caminin yanından biraz keskin merdivenler ile Prizren’i tepeden görebileceğiniz Prizren kalesine çıkabilirsiniz. Yukuşlu yolu sizi korkutmasın yukarıda buna gerçekten değecek bir manzara var.Kaleden şehre baktığınızda tam sol tarafınızda ise Aziz Arhancel Manastırını görebilirsiniz.

Şadırvana sırtınızı verip yolun karşı tarafına geçtiğinizde ise sizi Tarihi Gazi Mehmet Paşa Hamamı karşılıyor.Hamam 1563 yılında inşa edilmiş ve şu anda sadece müze olarak hizmet veriyor.

Faytoncu Kadri Pala ile geziniz sırasında da görebileceğiniz , Prizren’den Cakova yolu üzerinde Kirik Cami yada diğer adıyla Namazgah isimli bir yapı bulunuyor. Osmanlı Devleti 1455 yılında Prizren’i aldığında o dönemin padişhı Fatih Sultan Mehmet’in komutanı bu caminin yaplmasını istiyor. Buranın en önemli özelliği şehirde müslümanlar için yapılan ilk ibadethane olması. Sonrasında diğer camilerde ardı ardına yapılıyor tabi.

Genel olarak toparlayacak olursak Prizren’in sokaklarında mutlaka kaybolun. Inanılmaz keyif alacaksınız. Bir de kısa bile olsa bu gezi sonrasında kalbinizin yarısı kesinlikle Balkanlarda kalıyor. Dönüş için tüyolara gelince de şar peyniri, kuru et ve kasaplarda özel olarak yapılan sucuk almadan sakın geri dönmeyin 🙂

Ayrıca ihtiyacınız olursa merkezi Istanbul’da bulunan Prizrenliler Derneğinden destek alabilirsiniz . http://www.prizrenliler.org

Not:Kapak resmi Wiki Turkiye’den alınmıştır.

Priştine Uçak Bileti

Gezecegiz.com’u Facebook ve  Twitter üzerinden takip etmeyi unutmayın