Ankara Gezilecek Yerler yazımızda Ulus, Altındağ, Cebeci Bölgelerinde gezilebilecek yerleri bu bölüm içerisinde bulabilirsiniz.
Ankara Gezilecek Yerler tüm gezi noktalarını bu link üzerinden okuyabilirsiniz.
Ulus-Altındağ-Cebeci Bölgesi
Anadolu Medeniyetleri Müzesi:
Ankara’da ilk müze, Kültür Müdürü Mübarek Galip Bey tarafından 1921 yılında kalenin Akkale olarak isimlendirilen burcunda kurulmuştur. Atatürk’ün telkinleriyle merkezde bir “Eti Müzesi” kurma fikrinden hareket edilerek diğer bölgelerdeki Hitit eserleri de Ankara’ya gönderilmeye başlanınca geniş mekanlara sahip bir müze binası gerekli görülmüştür. Mahmut Paşa Bedesteni ve Kurşunlu Han’ ın müze olarak kullanılması önerilince bu fikir kabul edilmiş. 1938 yılında başlatılan restorasyon çalışmaları neticesinde 1968 yılında müze yapısı halini almış. Bugün idari bina olarak kullanılan Kurşunlu Han’da araştırmacı odaları, kütüphane, konferans salonu, laboratuvar ve iş atelyeleri yeralıyor, Mahmut Paşa Bedesteni ise teşhir salonu olarak kullanılıyor. Bugün kendine özgü koleksiyonları ile dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde, Anadolu arkeolojik eserleri Paleolitik Çağdan başlayarak günümüze kadar, kronolojik bir sırayla sergilenmektedir.1997 yılında Avrupa’da Yılın Müzesi seçilmiş. Geniş bir alanda bulunan müzede sergilenenleri gördüğünüzde etkilenmemek mümkün değil. Anadolu Medeniyetler Müzesi Ankara’da mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri, gezi listenizde mutlaka yeralmalı.
Müzede 3000 yıllık Kral Midas’ın çalışma masası, Alacahöyük’te bulunan güneş disk, Çorum – Boğazköy’de bulunan M. Ö. 1235 yılından kalma Mısır kraliçesinin Hitit kralına yazdığı mektup mutlaka görülmesi gereken eserlerden.
Hergün 08:30 – 17:30 saatleri arasında ziyaret edilebilir. İçerisinde değişik hediyelik ürünler de alabileceğiniz bölüm bulunmaktadır. Anadolu Medeniyetleri Müzesine ulaşım için; Ulus heykelden Ankara Kalesine doğru hiç sapmadan devam ettiğinizde yol sizi Müze girişine çıkaracaktır. İnternet sitesi için bu linki tıklayabilirsiniz.
Ankara Kalesi:
Altındağ ilçesinde bulunan ve ne zaman yapıldığı tam olarak bilinmeyen bir kaledir. Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar dönemlerinde birçok kez onarımdan geçmiş. Kale içerisinde değişik dönemlerden kalmış eski Ankara evleri bulunmaktadur. Kaleiçi Mahallesi’nde bulunan eski Ankara evleri, 2-3 katlı ahşap, kerpiç ve tuğladan inşa edilmiş. Evliya Çelebi Ankara Kalesi’nden şöyle söz etmiştir; “Ankara’nın, yüksek bir dağın tepesinde dört kat beyaz taştan yapılmış sağlam bir kalesi vardır. Kale, iç içe üç kat surlarla çevrilidir. İç Kalenin çevresi kayalıktır. Bu yalçın kaleye tırmanmak çok zordur. İç Kale’de toplar, çeşitli silahlar, cephane ve 600 ev bulunur. İç Kale, aşağılarda ikinci surlarla çevrilidir. Dağın eteklerinde ise üçüncü sıra dış surlar yeralır. Bu dış surlarla tüm kent güvenlik altına alınmıştır.”
Kale dışında, bitişik evleri, kafe ve restoranları, hediyelik eşya satılan dükkanları ile turistik bir mekan sizleri karşılıyor olacak. Buradan Ankara manzarasını mutlaka görmelisiniz.
CerModern:
Eski vagon tamirhaneleri ve cer atölyelerinin bulunduğu yerin restore edilerek, ismi değiştirilmeden Cer Modern Sanatlar Merkezi olarak hayata geçtiği bir mekan. Cer Modern Sanatlar Merkezi, ziyaretçilerinin modern sanatla buluşmasını sağlamak öncelikleri arasındaymış ki zira bu amaçlarını da yerine getiriyorlar. Ankara’ya gelip de sıradışı bir gezi yapmak istiyorsanız burayı gezi listenize dahil etmelisiniz. Açık hava sineması, sergi salonları, konser alanı, kütüphane, fotoğraf galerisi, çok amaçlı salon, konferans salonu, alışveriş yapabileceğiniz cershop, kafesi cafemodern ve heykel park alanları bulunuyor. Devam eden sergiler, Cer Edebiyat söyleşileri, Cer Çocuk Atöylesi ve diğer etkinlikleri için internet sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Pazar günleri hariç diğer günler 10:00-18:00 arası ziyarete açıktır. Kütüphane ise haftaiçi 10:00-18:00 arası açık bulunmaktadır. Ulus Siteler dolmuşu ile buraya gelebilirsiniz.
Gençlik Parkı:
Altındağ ilçesinin Ulus semtinde bulunan Gençlik Parkı, Cumhuriyet döneminde bataklık halinde iken 1943 yılında geniş bir park olarak hizmete açılmış. Gezebileceğiniz geniş alanları, kocaman bir göleti bulunmasına rağmen amacınız çimenlere yayılıp huzurlu, keyifli bir zaman geçirmekse Kurtuluş Parkı, Seğmenler Parkı ya da Kuğulu Parkı tercih etmenizi öneririm. Burayı çekici kılan tek yanı lunaparkı olması. Lunaparkta eğlenmek istiyorsanız bu parkı tercih edebilirsiniz.
Hacı Bayram Camii:
Altındağ ilçesi Ulus semtinde bulunan cami, 1427-1428 yıllarında yapılmıştır. Adını 1429’da yapılmış bahçesinde bulunan Hacı Bayram-ı Veli’nin türbesi olan Hacı Bayram Türbesi’nden almaktadır. Camii ahşap ve ahşap üzerine kalem-işi süslemeleri, çini süslemeleri bakımından da oldukça zengin bir yapıdır. En son 2011 yılında restore edilmiş. Tarihi hissettiğiniz, huzur veren, mütevazi bir camidir.
Augustus Tapınağı:
Augustus Tapınağı, Ankara Ulus’ta Hacı Bayram Camii’nin hemen yanındadır. Tapınak, M.Ö. 25 – M.Ö. 20 yılları arasında, Orta Anadolu’nun Roma İmparatorluğu tarafından fethi ve ardından Ancyra (Ankara) yönetim merkezi olacak şekilde Galatia eyaleti olarak düzenlenmesi anısına inşa edilmiştir. Augustus birçoklarına göre Roma’nın en büyük imparatorudur. Roma’ya bir çok alanda yenilik sağlamış, Roma’yı kendi döneminde yeniden inşa etmiş. MS 14 yılında vefat eden Augustus‘un kendi ağzından hayatını ve başarılarını anlattığı anıtsal kitabe (Res Gestae Divi Augusti)’nin bir kopyası işte bu tapınakta yeralıyor. Bu kitabenin en önemli kısmı, diğer metinler arasında, günümüze kadar ulaşanlardan neredeyse eksiksiz okunabilen 3 metinden biri olması.
Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi:
Ulus’ta Namazgah Tepesinde bulunan sanat müzesi ve kültür merkezidir. 1927’de “Türk Ocakları Merkez Binası” olarak inşa edilmiş olan ve I. Ulusal Mimarlık Akımının en güzel örneklerinden kabul edilen tarihi binada yer alıyor. 1980 yılında hizmet vermeye başlamış. Müze binasında sergilerin teşhir edildiği altı adet salonu, değişen sergilerin açıldığı üç adet galeri salonu, resim, heykel, seramik, fotoğraf ve restorasyon atölyeleri ile plastik sanatlar alanındaki uzmanlık kütüphanesi, kafesi bulunuyor. Müze binasında operet temsillerine uygun bir sahne de mevcuttur. Ayrıca bu sahne kültürel amaçlı panel, konferans gibi etkinlikler için de kullanılmaktadır. 1932 yılında Halkevi olarak da hizmet veren yapıda Cumhuriyet Döneminin ilk operalarının sahnelenmesine şahitlik etmiştir. Müthiş eserlere ev sahipliği yapan müze tarih ve sanat kokuyor. Devlet Resim ve Heykel Müzesi gezi planınıza dahil etmeniz gereken başlıca yerlerden biridir. Pazartesi dışında her gün 09.00-12.00 / 13.00-17.00 saatlerinde ziyarete açıktır.
Ankara Etnografya Müzesi:
Ulus’ta Namazgah Tepesinde Devlet Resim ve Heykel Müzesi yanında bulunmaktadır. Namazgah Tepesi halkın eskiden, bayram namazı kıldıkları ve yağmur duasına çıktıkları bir tepeymiş. Tepe Osmanlılar döneminde Müslüman mezarlığı olarak da bilinmektedir. Oldukça kutsal olan bu tepe üzerinde, özellikle milli mücadele yıllarında Namazgah Tepesi, önemli milli ve dini toplantılara, ayrıca törenlere sahne olmuştur.
Müze 18 temmuz 1930 tarihinde halka açılmış ve 1938 Kasım ayında müzenin iç avlusu, geçici kabir olarak ayrılıncaya kadar açık kalmıştır. Atatürk’ün naşı, 1953’te Anıtkabir’e nakline kadar burada kalmıştır. Bu kısım halen Atatürk’ün anısına hürmeten sembolik bir kabir şeklinde korunmaktadır. 15 yıl Anıtkabir işlevi görmüş olan müze 1956 yılında tekrar halkın ziyaretine açılmıştır.
Etnografya Müzesi, Türk Milli karakterini, tarihini ve kültürünü yansıtır. Cumhuriyet döneminde müze olarak planlanıp yapılan ilk devlet müzesidir. Bina dikdörtgen planlı olup, tek kubbelidir. Yapının taş duvarları küfeki taşı ile kaplanmıştır. Alınlık kısmı mermer olup üzerleri oyma ile süslüdür.
Müzede Türk Sanatının Selçuklu Devrinden günümüze kadar devam eden örnekleri sergilenmektedir. Bunlar, geleneksel Türk kıyafetleri, işleme eserler, el dokumaları, madeni eserler, sünnet odası, türk kahvesinin pişirilmesi ile ilgili canlandırma, cam ve çini, silahlar, el yazmaları, ahşap eserler, taş eserler, takılar sergilenmektedir. Ayrıca dönemsel yapılan sergiler de ilginizi çekebilir. Özellikle sanat tarihi ile ilgilenenlerin daha çok hoşuna gideceğini düşündüğüm kocaman bir de kütüphanesi bulunuyor. Müze ziyaret saatleri : Nisan-Ekim arası:08:30-19:00; Kasım-Mart 08:30-17:00 Haftanın her günü açıktır.
Ulucanlar Cezaevi Müzesi:
Altındağ’da Ulucanlar Caddesinde bulunuyor. Ulucanlar Cezaevi 1925’te Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk hapishanesi olarak inşa edilmiş. 2006’da kapatılan cezaevi 2011 yılında farklı bir kimlikle, 1925’te yapıldığı zamanki haline sadık kalınarak yapılmış bir restorasyonla kapılarını tekrar açmış. 81 yıl boyunca isyanlara, infazlara, işkencelere, kapılarda haber bekleyen anne babalara şahitlik eden bu cezaevi müzede gezmek sizlere de farklı duygular yaşatacaktır. 81 yıl boyunca 18 infaz gerçekleştirmiş karanlık Ulucanlar Cezaevi.. Fethi Gürcan, Talat Aydemir, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Necdet Adalı, Mustafa Pehlivanoğlu, Erdal Eren, Fikri Arıkan, Ali Bülent Orkan bunlardan bazıları.. Bir çok yazarın, siyasetçinin hatta sinemacının yolu geçmiş Ulucanlar’dan ve şairler hiç eksik olmamış. Necip Fazıl Kısakürek, Nazım Hikmet Ran, Sami Cebeci, Yılmaz Güney, Ahmet Arif, Hasan Hüseyin Korkmazgil, Bülent Ecevit, Muhsin Yazıcıoğlu… bunlardan bazıları… Ulucanlar Cezaevi Müzesi, Ankara’da gezilecek yerler listenizde mutlaka yeralmalı.
Cumhuriyet Müzesi (II. TBMM Binası):
1924 ve 1960 yılları arasında Türk siyasetinin merkezi olmuş bir binadır. Bu bina müzeye dönüştürülmeden önce Türk siyasetine ve tarihine damgasını vurmuş bir binadır. Türkiye’nin geleceğini etkileyen, ilklere imza atan bir bina olmuş. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin gelişmesi için önemli kararlar burada alınmış, ülkenin geleceğine yön veren çağdaş yasalar burada çıkarılmış, Atatürk devrimleri burada gerçekletirilmiş, uluslararası önemli antlaşmalar bu binada imzalanmış ve tek partili sistemden çok partili sisteme bu binada geçilmiş. İçeri girdiğinizde kendinizi bir anda o dönemde yaşıyormuşsunuz gibi hissetiyorsunuz. Sanki bir anda karşınıza Atatürk çıkacakmış gibi bir hisse kapılıyorsunuz. Benim için çok değişik bir deneyimdi..
Meclis’te kullanılan kağıt makası, hokka takımı, kalemtıraş gibi kırtasiye eşyaları, Meclis görüşme tutanakları ve milletvekili yoklama defterlerinden birer örnek, 10 uncu Yıl Nutku’nda kullanılan mikrofon ile 10 uncu Yıl Nutku’nun kayıtlı olduğu taş plak, ATATÜRK’e ait kıyafetler, kol düğmesi, köstekli saat gibi aksesuarlar, som altından 1923 yılında yaptırılan “Türkiye Cumhuriyet Reis-i Cumhuru Mustafa Kemal” baskılı Cumhurbaşkanlığı sembolik mührü ve döneme şahitlik eden bir çok eşya sergilenmektedir.
Müze Pazartesi günleri hariç 08:45-16:45 arası açıktır.
Hamamönü:
Adını 1440 yılında yapımı tamamlanan Karacabey Hamamı’ndan alır. Eski ankara evleri, konakları, hoş vakit geçirebileceğiniz köy kahvesi konseptinde mekanları, kafeleri, restoranları, etrafta mahalle sakinlerinin dolaştığı, teyzelerin evlerinin önünde el işlerini sergiledikleri, Ramazan ayında daha da bir şenlikli olan otantik bir yer burası. Eskilerin Ankara’sında yaşamak nasıl oldurdu diye merak ediyorsanız burayı mutlaka gezi listenize dahil etmelisiniz. Ben buraya Ankara’nın gizli kalmış köşesi diyorum. Çok da cici bir internet sitesi var. 🙂 Sanat Sokağı burada uğramanız gereken yerlerden biri. Burada el sanatları atölyeleri yer alıyor. El Ürünleri Pazarı’nda da Altındağlı kadınların yaptıkları el emeği ürünler satılıyor. Bir dönem Mehmet Akif Ersoy’un yaşadığı ve İstiklal Marşı’mızın yazıldığı eski Ankara evi şu an Mehmet Akif Ersoy Müze Evi olarak burada ziyaretçilerine kapılarını açmış. Müze Eev’de Mehmet Akif Ersoy’a ait cep saati, gözlük, tesbihi, tüfek de sergilenmekte.
Altındağ Hamamönü’ne ulaşım için Ankara metrosu veya otobüs-dolmuşlar ile ulaştığınız Sıhhıye’den uzun ve yokuş yukarı bir yürüyüş ile veya Sıhhiye, Ulus ve Kızılay’dan geçerek Talatpaşa Bulvarı’na giden otobüs ve dolmuşları kullanabilirsiniz.
Ankara Roma Hamamı:
Bugün Roma Hamamı olarak adlandırılan bu ören yerinin bir höyük olduğu, aşağıdan yukarıya doğru Frig, Roma, kısmen de Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde yerleşim gördüğü belirtilmekte. Tektosag Galatları’nın şehri olan antik Ankyra, Roma devrinde de Galatia’nın başkenti olması ve doğudan-batıya geçen yolların birleştiği bir noktada olması nedeniyle bu dönemde çok gelişmiştir. 1937-1944 yıllarında yapılan kazılarla ortaya çıkartılan bu muhteşem anıt, biri Palaestra, öteki kapalı hamam kısımları olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Ören yerinde bulunan yaklaşık 1000 adet çeşitli eser, mezar stelleri, kitabeler ve mimari parçalar da yeralmakta.
Arslanhane Camii:
Ankara’nın tarihi eserlerinden biridir Arslanhane Camii. Altındağ ilçesinin Samanpazarı mahallesinde bulunan Selçuklu dönemine ait bir camidir. Cami 13. yüzyıl başında Ahiler döneminde yapılmış. 1289-1290’da ilk restorasyonu yapan Ahi Şerafeddin’in türbesi de burada yeralmaktadır. Çatısı kurşun kaplama, ahşap tavanlı, ahşap sütunlu, mihrabı Selçuklu çinileri ile kaplanmış. Etkilenmemek mümkün değil. Cami isminin “Arslanhane” olarak isimlendirilmesinin nedeni, türbenin duvarına gömülü olan antik aslan heykeldir. Batı cephesi giriş kapısı, doğu cephesi giriş kapısı ve tamamen kesme taştan yapılmış kuzey kapısı bulunuyor. Dışarıdan bakıldığında çok mütevazi görünüşlü olan camii, iç mekanı dikkate alındığında Selçuklu camilerinin en güzel örneklerinden biri.
Çengelhan Rahmi M. Koç Müzesi:
Necatibey Mahallesi, Depo Sokak’da bulunuyor. Ankara Kalesi’nin ana giriş kapısının karşısında, eskiden At Pazarı olarak bilinen mevkide yer alan Çengel Han adlı tarihi kervansarayda yer alıyor. Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman döneminde inşa edilen Çengelhan, Mihrimah Sultan’ın eşi Damat Rüstem Paşa tarafından 1522’de yaptırılmış. 2005 yılından itibaren sanayi müzesi olarak hizmet vermeye başlamıştır. Ankara’nın ilk sanayi müzesidir. Müzede Atatürk, Karayolu Ulaşım, Raylı Ulaşım, Denizcilik, Havacılık, Esnaf Sokağı, Makineler, Bilimsel Aletler, İletişim, Oyuncaklar, Tarım, Tıp ve Eczacılık, Günlük Yaşam başlıklarında koleksiyonlar sergilenmektedir. Müzedeki eserlerin çoğu Rahmi Koç koleksiyonundan bağışlanmıştır. Ancak yolunuz İstanbul’a düşerse İstanbul’daki Rahmi Koç Müzesini gezmenizi şiddetle tavsiye ederim.
Pazartesi ziyaretlere kapalı olan müze Salı-Cuma arası 10:00-17:00 arası, haftasonları 10:00-18:00 arasıdır. Dönemsel değişen ziyaret saatlerini internet sitesi üzerinden kontrol edebilirsiniz.
Ankara Oyuncak Müzesi:
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Cebeci Kampüsü’nde bulunuyor. Ankara Üniversitesi bünyesinde bulunan Oyuncak Müzesi, Türkiye’nin ilk oyuncak müzesidir. Burada teneke otobüsler, uçurtmalar, topaçlar, bez bebekler, tahta arabalar, müzik kutuları, yani eskiye dair bir sürü oyuncağı yeni gibi görebilirsiniz. En eski oyuncak 1890 yılına ait. Sizler için ilginç ancak hadi gidelim dediğinizde hemen gidemeyeceğiniz, önceden randevu almanız gereken yerlerden biri. İçeride fotoğraf çekiminin yasak olduğunu da ayrıca belirtmeden geçmek istemiyorum. 🙂 Müze pazartesi hariç hafta içi 10:00-11:00/14:00-15:50 arası açık. Temmuz-Ağustos ve Eylül aylarında tamamen kapalı. Randevu alabileceğiniz numara: 0312 363 33 50/3212
Kurtuluş Savaşı Müzesi(I.TBMM):
Ankara’da Ulus meydanında bulunan Kurtuluş Müzesi, 23 Nisan 1920 ile 15 Ekim 1924 tarihleri arasında I. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak kullanılmış. Meclisin boşaltılmasından sonra CHP merkezi ve hukuk mektebi olarak kullanılmış, 1960 yılında TBMM Müzesi adıyla faaliyete başlamış ve 1981 yılında kurtuluş savaşı müzesi adını almıştır. Türk mimari stilinde olan iki katlı binanın en belirgin özelliği duvarlarında Ankara taşı (Andezit) kullanılmış olmasıdır. Kurtuluş Savaşı Müzesi çerisinde Lozan ve Sevr Anlaşmalarına ait belgeler, anlaşmalara ait tutanaklar, döneme ait telgraflar ve bizzat Atatürk’ün imzasının olduğu yazışmalar sergilenmektedir. Cumhuriyet Müzesine nazaran içi daha boş, ancak burası da tarihi nedeniyle Ankara’da sizi etkileyecek yerlerden biri. Pazartesi hariç 09:00-17:30 arası müzeyi ziyaret edebilirsiniz.
50.Yıl Parkı:
Burası Ankara’nın terası olarak biliniyor. Göleti, su yolları, su yollarının yanında hayvan figürleri, gölet kenarında koltukları,lunaparkı, kamelyaları, çocuk parkları, buz paten pisti ile Ankara manzarası eşliğinde dinlenebileceğiniz parklardan biri.
Altınpark:
Doğu Akdeniz ülkeleri arasında yılın parkı seçilmiş, alanın %85’ini yeşil alan ve gölet düzenlemeleri, %15’ini de yapılar ve meydanların oluşturduğu Altınpark, Ankara’nın su, yeşil, çiçek, eğlence, gezinti, spor ve fuar adası olarak en büyük rekreasyon alanıdır. Alan 1977 yılına kadar golf kulübü olarak kullanılmış. Bilim Merkezi, uluslararası standartlarda fuar ve kongre merkezi, anaokulu, yine uluslararası standartlarda olimpik yüzme havuzu, kafe ve restoranları, su gösterileri, göl kıyısındaki kayıkları, elektrikli gezinti arabaları, mini gezinti treni, atları, atlı arabaları, otoparkları ile Altınpark’ta eğlenceli vakit geçirebilirsiniz. Ve tabiki de eklemeden geçemeyeceğim, burada da düğün salonu bulunuyor. 🙂
Ankara’da diğer gezebileceğiniz yerler için Ankara Gezilecek Yerler sayfamızı okuyabilirsiniz.