Renkli bir Dünya – Fotoğraf Cenneti – Burano Adası – Venedik
Venedik denince akla ilk gelen şeyler aslında kanallar, gondollar ve maske festivali oluyor. Aslında Venedik kendi içinde eşsiz bir görselliğe sahip Burano adasını da kapsıyor. Eğer Venedik icin 2-3 günlük bir gezi planı yapıyorsanız muhakkak Burano adası içinde kendinize bir plan yapın. Adanın huzur veren ortamını gördükten sonra buna pişman olmayacaksınız.
Burano Venedik Lagünü içinde yer alan adalardan bir tanesi. Venedik’in 11 km. kuzeyinde yer alan 3500 nüfuslu küçük bir ada aslında. Adanın 6. Yüzyılda Romalılar tarafından yerleşime açıldığı söyleniyor. İsminin nereden geldiği ile ilgili de 2 tane tez var. Bir tanesi Buriana ailesi tarafından kurulduğu için bu ismi aldığı söyleniyor. Bir diğeri de ilk yerleşimcilerin Buranello ’dan geldikleri için bu ismi aldığı.
Ada zamanında geçimini balıkçılık ve dantel ticareti ile sağlıyormuş. Ama şimdiki en büyük geliri Turizm oluşturuyor. Tabi dantel satışları da turizm ile birlikte devam ediyor. 16. Yüzyıldan itibaren dantel ticaretinin merkezlerinden biri olmuş. Hatta 18. yüzyılda Dantel okulu (Scuola dei Merletti )bile açılmış. Ve bu günümüzde de ayakta.
Burano Adasına ulaşmak için öncelikle Venediğe ulaşmanız lazım. THY’nin İstanbuldan her gün kalkan en az iki uçağı var. Venediğe ulaştıktan sonra da Fondamente Nove’den her yarım saatte bir vapurlar kalkıyor. Venedik ile ana karayi birbirine baglayan köprüyü geçerken veya adaya doğru giderken deniz üzerindeki tahta kazıklar dikkatinizi çekecektir. Bu kazıklar deniz üzerindeki ulaşım yollarını belirliyor. Bu yollar üzerinde trafik işaretlerine bile rastlayabilirsiniz.
Venediğe geldiniz ve adaya gitmek istiyorsunuz. Bu aşamada ilk yapmanız gereken kendinize günlük bir bilet almak olsun. Vapperettolar için 1 saatlik kullanım için €7 ödüyorsunuz. Ulaşımı sınırsız kullanmak ve daha rahat yolculuk yapabilmek için günlük veya 2 -3 günlük bilet seçeneklerini değerlendirebilirsiniz (1 günlük 20€ / 2 günlük €30 / 3 günlük €35).Bu şekilde Vaporetto’lar ile yaklaşık 15 hat üzerinden sınırsızca yararlanabiliyorsunuz.
Burano adasına ulaşmak için ilk durağınız Fondamente Nove. Vapperettolar ile Fondamente Nove durağına ulaşmanız çok kolay. San Marco meydanından 4.1 veya 4.2 numaraları Vaporetto (deniz otobüsü) kullanarak Fondamente Nove’ye ulaşabilirsiniz. Bu deniz otobüslerinin bir tanesi saat yönünde bir diğeri de saat yönünün tersine hareket ederek Venedik’i turlamaktalar. Fondamente Nove durağına vardıktan sonra Buranoya gitmek için 12 numarali deniz otobüsünü kullanmanız gerekiyor.
Adaya gidiş için yaklaşık 40-45 dakikalık bir deniz gezisi sizi bekliyor. Yol üzerinde birçok yer görmeye devam ediyorsunuz. Bunlardan birisi Fondamente Nove durağının hemen karşısındaki Venedik mezarlığı yani San Michele. Bir diğer adı da Ölüler Adası. Venedik’in meşhur mezarlık adasıdır . Ölülerin, şehir yerine bu adaya adasına gömülmesine, ilk olarak Napolyon karar vermiş. Mezarların bu adada kalmasına da sadece on yıl izin veriliyormuş. 10 yılın sonunda vakti geldiğinde yeni gelenlere yer açmak üzere, mezarlar açılıp, kemikler yakılmaya gönderiliyormuş.
FN den sonra ikinci durak cam işçiliği ve cam atölyeleri ile ünlü Murano Adası. Cam ocaklarının dumanı ve yangın tehlikesi nedeniyle Venedik’deki tüm cam atölyelerini bu adaya taşımışlar ve çok uzun süre ada Avrupa’nın tek cam üretim üssü olmuş. Burası da küçük bir arada tercihinize göre 1-2 saat zaman ayırılabilir. Eğer Cam eserlere meraklıysanız daha fazla vakit ayırmanız gerekebilir 🙂 Hatta adada müze bile var. Cam Müzesi (Museo del Vetro) ve Modern ve Çağdaş Cam Müzesi (Museo Vetrario Moderno)
Adaya vardığınız da ilk dikkatiniz çeken şey sessizlik oluyor. Hem ada trafiğe kapalı olduğu için hem de genel olarak nüfusun az olması nedeniyle sessiz sakin bir ada. Kafa dinlemek isteyenler için aslında biçilmiş kaftan. Ada küçük olduğu için de her yere yürüyerek ulaşabiliyorsunuz.
Bu güzel ada renkli evleri ve dantelleri ile adından söz ettiriyor. Adanın erkekleri akşam eve sarhoş döndükleri için yanlış kapıyı çalmasınlar diye evler kadınlar tarafından farklı renklere boyanmış. Hatta bu renkleri unutmamaları için tekneleri bile evleriyle aynı renge boyanmış. Bu arada evlerin renklerini değiştirmek de izne bağlıymış. Öyle kafanıza göre evinizi boyayamıyorsunuz yani. Burano dantelinin özelliğini ise balık ağlarını onarırken geliştirmişler. Özel bir dokuma yöntemiyle işlenen bu dantelleri her aileden mutlaka bir kişi ustalıkla yapmaktadır.
Adayı gezmeye başladığınız an itibariyle kanal boyunca rengarenk evler sizi masal dünyasına yolculuğa çıkarıyor. Yeşil, Sarı, Mavi, Turuncu. Rengarenk bir dünya. Ve bu renk çümbüşünün kanala düşen yansımaları. Ayrıca evlerin pencerelerinde ayrı bir çicek, her kapıda farklı bir süpriz. Tabi sokaklara veya evlerin dışına asılan çamaşırları da unutmamak lazım.
Bu renk çümbüşü ve süprizlerin arasında kah çıkmaz sokaklara girerek kah kanallardaki köprülerden geçerek adayı turlamaya devame edebilirsiniz. Tabi bu arada özellikle meydan da dantel dükkanlarını görebilirsiniz. Adanın meydanında San Martino kilisesi ve hafif yana doğru eğilmeye başlayan kulesini görebilirsiniz. Zamanın da bu kule deniz feneri olarak da kullanılmış.
Adanın sakinleri de ada gibi huzur dolu ve misafirperver. Evlerinin önünde fotoğraf çekilmesini gülümseyerek ve selamlıyarak izin veriyorlar..
Bu masal dünyasını dolaştıktan sonra yorgunluğunuzu sessiz ve sakin ortamda bir kahve içerek giderebilirsiniz.
Bu masal adası rengarenk evleri, minicik köprüleri, sessizliğin ve huzurun adresi olarak bizi bekliyor.
Iyi eglenceler
Gezecegiz.com’u Facebook ve Twitter üzerinden takip etmeyi unutmayın 🙂
Pingback: Venedik Gezilecek Yerler
Hakikaten görülmesi gereken muhteşem yerlerden biri.Fakat direkt Venedikten Burano adasına giden bir vapur bulamadık. İlk durağımız Murano adası oldu ordan da Burano ya gittik ama vapur parasını ödemedik kaçak bindik 😀