İzmir gezilecek yerler yazısına nasıl başlamak gerekir bilemedim. İstanbul aşkından vazgeçemeyen biri olarak İzmir’i de hep bir kıskanmışlığım vardır. Bir kere konum olarak o kadar güzel bir yerde ki “hadi ben kaçtım” diyebilmek çok rahat.. İzmir’e iş için, akraba ziyaretleri için, Çeşme için defalarca gitmişliğim vardır. Ancak doya doya gezebilmenin tadına ancak varabildim.
İstanbul’dan uçak ile İzmir’e ulaşıp, İzmir merkezdeki gezimiz için herhangi bir araç kiralamadan, İzmir Diğer Gezilecek Yerler başlığının altındaki yerler için de araba kiralayarak gezimizi gerçekleştirdik. Tabi gezimi yine sevdiğim adamla yapmanın da dayanılmaz mutluluğunu yaşayarak gerçekleştirdim. 🙂
İzmir Adnan Menderes Havalimanından Şehir Merkezine Ulaşım
İzmir’de havaalanından Alsancak tarafına her saat başı kalkan Havaş otobüsleri ile ulaşabilirsiniz. Havaş saatleri, durakları ve ücret için bu linki tıklayabilirsiniz. Ancak biz beklememek ve gezinin biraz daha tadını çıkarmak için Konak’ta rezervasyonunu yaptırdığımız otele diğer ulaşım araçları ile yani İzban-Metro ile gittik. Havaalanında İzban’ı kime sorsanız gösterir. İzban’a gidip bilet alıyorsunuz. Ancak bizim gittiğimiz zaman aralığında malesef ototmatik bilet alacağımız yüklematikte sorun olduğu için ve diğer upuzun kuyrukta da vakit harcamak istemediğimiz için, para karşılığı, yolculardan rica ederek durağa giriş yaptık. İzban’da Aliağa yönüne giden metroya binip Metro değişim durağında inip (Hilal Durağında indik) biraz yürüyerek ve tekrar giriş için para ile diğer yolcuların kartlarını kullarak diğer metro durağına geçtik. Oradan da otelimize en yakın Basmane durağında inerek eşyalarımızı bırakmak için otelimize yürüyerek vardık. Yani havaalanından sonraki yolculuğumuz yaklaşık yarım saat sürdü. Havaş ile karşılaştırma yaptığımızda zaman ve ücret konusunda yarı yarıya avantajlıyız.Ayrıca araba kiralamak isterseniz de Otorento ‘yu kullanarak İzmir havalimanı rent a car firmaları linkinden kesenize uygun bir aracı seçebilirsiniz.
İzmir Konaklama- İzmir Oteller
Genelde otellerden çok büyük beklentilerim yoktur. Konak’ta, merkezde olması nedeni ile tercih ettiğim, rezervasyonu da hiç incelemeden acele ile yaptığım için nasıl bir otel ile karşılaşacağımızı bilmiyorduk. Karşılaştığımızda çok büyük hayal kırıklığına uğradık. Sorun otelin aldığı ücret karşılığında vasat ve malesef temiz olmamasıydı. Aldığı ücret karşılığında dedim, ancak çok çok daha ucuza konforlu olmamasına rağmen havlusu, banyosu, çarşafı tertemiz otellerde kaldım. Bu nedenle bu hizmeti veren tüm işletmelerin ücret kısmını sadece konfor seviyesi ile değerlendirmeleri ve hizmetlerini bu şekilde fiyatlandırmalarını temenni ediyorum. Açıkcası bu bir zorunluluktur, hizmet veren her işletme talep ettiği ücretten bağımsız temiz olmak zorundadır. Bu detay sonrasında kalacağınız otel ile ilgili booking üzerinden biraz inceleme yaptıktan, otel ile ilgili yorumları okuduktan sonra rezervasyonunuzu yapmanızı öneriyorum. İzmir’de şehir merkezinde otel rezervasyonunuzu yapmak için bu linki tıklayabilirsiniz.
İzmir Gezilecek Yerler
İzmir Saat Kulesi
İzmir Saat Kulesi, 1901 yılında II.Abdülhamit’in tahta çıkışının 25. yılı şerefine inşa edilmiş. Çağdaş ve modernliği de ifade eden Saat Kulesi Konak meydanını süslemektedir. Kritik bölgelerde bulunan tarihi eserlerin, yıllarca şahit oldukları sevinçleri, üzüntüleri, savaşları, kurtuluşları, kavuşmaları, ayrılıkları, acı tatlı tüm olayları düşündükce, dilleri olsa da bir konuşsalar derim. Sekizgen şekilde mermer bir platform üzerine kurulmuş olup platformun dar olan kenarlarında dörder küçük sütun üzerinde sebiller yeralalıyor. Sebillerin birer fıskiyesi ve kenarlarında üçer çeşmesi bulunuyor. Ancak 2 fıskiye günümüze kadar kalamamış. Kule platformu mermerden, diğer bölümleri de kesme taştan yapılmış. İşlemeli, kemerli yapısı ile dikkat çekici bir eser.
İzmir Resim ve Heykel Müzesi
İzmir Saat Kulesi’nin sol tarafına doğru yürümeye başladığınızda yaklaşık 10 dk sonra Resim ve Heykel Müzesini sağınızda göreceksiniz. Ziyaret saatleri, pazartesi hariç her gün açık olan müzeye ücretsiz olarak 09:00-18:00 saatleri arasında girebilirsiniz. 1973 yılında İzmir Devlet Güzel Sanatlar Galerisi iken o dönemdeki galerinin müdürü ve dönemin sanatçılarından Turgut Pura tarafından müzeye dönüştürülmüş. 3 katlı bir bina. Müzede dönemsel olarak sergilenen eserler dışında, 530 adet çeşitli dönemdeki sanatçılara ait eserlerin olduğu koleksiyon da sergilenmeltedir. Resimleri keyifle inceledikten sonra özel ilgi alanıma giren heykeller için hemen son kata çıkıyorum. Heykellerin olduğu bu katta fotoğraf çekmek yasak olduğu için örnekleri gösteremiyorum, ancak o güzel heykellerin sahibi olan Hakkı Karayiğitoğlu (1926-2007 Heykeltıraş), Turgut Pura (1922-1979 Heykeltıraş, Resim ve Heykel Galerisinin Müze haline gelmesini sağlamış ve o dönem Resim Heykel Galerisinin müdürü), Hüseyin Gezer‘in (1920-2013 Heykeltıraş) isimlerini anmadan geçemeyeceğim.
Müzeden çıktıktan sonra sağa doğru yola devam ederken solda Ayhan Işık Oyuncluluk Okuluna rastladım. Ayhan Işık bu evde doğmuş ve büyümüş. Okul kapalı idi, ancak içerisinde de sergilenen bir şey var mıydı açıkcası emin değilim, sadece oyunculuk hizmeti verilen bir bina sanırım. Ancak onun bu evde doğduğunu ve büyüdüğüü öğrenmek çok değişik bir duygu idi. Evin karşısında bakarak bikaç dakika hayallere daldım. Benim yaşlarımda ve benden büyük kadınlar için Ayhan Işık’ın yeri başkadır. Sonuçta onun gibi yakışıklı jönlerin filmleri ile büyüyen benim gibi kadınlar için, Ayhan Işık’ın, hayallerimizdeki ideal erkeğin oluşması konusunda katkısı büyüktür. 🙂
Yol üzerinde yürürken alttaki gibi manzaralarla da karşı karşıya kalacaksınız. Özellikle Ayhan Işık Oyunculuk Evi’ne varmadan göreceğiniz İzmir Kız Lisesi, sahil tarafında Devlet Tiyatrosu Konak Sahne’sinin bulunduğu yerler, manzaraları sizi mest edecek.
Dario Moreno Sokağı
Buraya İzmir Resim ve Heykel Müzesi’nden sonra yürüyerek yaklaşık 15 dk da ulaşabilirsiniz. Ufacık, tefecik, yolun sonu Asansör Binasına varan bu sokakta eski evler, kafeler yeralıyor. Sokağın girişinde solda Dario Moreno’nun, sağda da Enrico Macias’ın büstleri bulunuyor. Dario Moreno‘nun İzmir’de bulunduğu dönemdeki yaşadığı evi bu sokakta imiş. Sokağın girişinde, Dario Moreno’nun öldüğünde çok sevdiği İzmir’e getirilmesi için yazdığı vasiyeti de bulunuyor. Ancak vasiyetine rağmen annesi, defnedilmesi için İsrail’e götürmüş. Sokak girişinde sağda büstü bulunan Enrico Macias’ın birçok eseri Türk şarkıcılar tarafından seslendirilmiştir. Daha çok Ajda Pekkan’ın şarkılarında sıklıkla denk gelmişizdir. Hatta internette bestesi kendisine ait, Ajda Pekkan ile beraber Türkçe okuduğu Hoşgör Sen şarkısını dinleyebilirsiniz. Dario Moreno’nun da efkarlı akşamlarımızda tekrar tekrar dinlediğimiz şarkıları vardır, bazılarını hemen hatırlatayım..Her Akşam (Sarhoş), Deniz ve Mehtap, Canım İzmir, Hatıralar Hayal Oldu… Bunun üzerine Dario Moreno’nun çok sevdiğim şarkısını Her Akşam(Sarhoş)’u dinlersek pek de güzel olur. 🙂
İzmir Tarihi Asansör Binası
Dario Moreno Sokağı’nın sonunda yeralıyor. 1983 yılında zamanın Türkiye Kira Rekortmeni Ayla Ökmen tarafından İzmir Belediyesine bağışlanmış. Asansör Kulesi, Mithatpaşa Caddesi ile tepedeki Halil Rıfat Paşa semti arasındaki yükseklik farkından dolayı, ara mesafedeki merdivenle ulaşım zorluğunu aşmak için 1907 yılında Nesim Levi Baraklıoğlu tarafından yaptırılmış. Asansör ile yukarı çıktığınızda güzel bir İzmir manzarası sizi bekliyor olacak. Sözünü etmeden geçemeyeceğim, her zamanki gibi lamba direklerine bile yazı yazarak hatıra bırakmadaki ustalığımızı kullanmışız. 🙁
Yukarı çıktığınızda göreceğiniz restoran/kafede oturup manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz. Siz de manzaraya karşı böyle bir poz vermek istiyorsanız buraya mutlaka uğramalısınız. 😉
Saint Polycarpe Kilisesi
İzmir Saat Kulesi’nden yaklaşık 15dk lık yürümesi mesafesi bulunan Saint Polycarpe Kilisesi 1625 yılında yapılmış. Sonraki yıllarda kiliseye manastır da eklenmiş. Kilisenin çok eski olmasından dolayı ve içini merak ettiğim için gezi listeme eklemiştim, ancak belirtilen ziyaret saatlerinde orada olmama rağmen sadece 2 kişi (giriş için grup olması gerekiyormuş) içeri girmek istediğimiz için malesef alınmadık. Yani deneyimimden ötürü giriş için ziyaret saatleri keyfi şeklinde bir yorum yapabilirim.
İzmir Kemeraltı Çarşısı
Agora’yı da dahil edersek 3000-4000 yıllık Kemeraltı bölgesi, ticaret bölgesiymiş. Yani çok geniş bir alana sahip bir ticaret bölgesinden söz ediyoruz. Kızlarağası Hanı gibi bir çok han da Kemerlatı semtinde yeralıyor. Kemeraltı Çarşısı da kahvecilerin, meyve sebzecilerin, balıkçıların, turşucuların, kıyafet, hediyelik eşya, deri ürünleri alabileceğiniz dükkanların bulunduğu bir çarşı. Yani burada herşeyi, hatta ummadığınız şeyleri bile bulabilirsiniz. 🙂 Alışveriş konusunda rahat olun, bütçenize göre kendinize, sevdiklerinize bol bol hediye alın. Kaybolmaya yüz tutan esnaf kültürünü yaşatın.
Çarşıdan Kızlarağası Hanı’na doğru gittiğinizde Doyuran Restoran‘ı göreceksiniz. Karnınız aç ise mutlaka buradaki Manisa kebabın tadına bakmanızı öneririm. Açıkcası ben böyle lezzet sadece Adana’da gördüm. Yanında şişe ayran ve rokaları ile gelen yemeğinizin tadı hafızanızdan silinmeyecek. Restoran 1970 yılından beri hizmet veriyormuş.
Kızlarağası Hanı
İncik, boncuk, otantik eşyalar, müzik aletleri, hediyelik eşya ve daha ne isterseniz bu çarşıda görebilirsiniz. Benden söylemesi, Kızlarağası Hanı da alışveriş konusunda iştahınızı kabartacaktır. 🙂 Zamanında deniz kenarına inşa edilen hanın, zamanla denizin dolması nedeniyle deniz ile arasında yaklaşık 200 m mesafe bulunmaktadır. 1744 yılında inşa edilen hanın üst katında bulunan odalarda gecelemek için yatmak isteyenler, alt katta da tüccarlar, hizmetlileri ve develer kalırşmış. Kızlarağası Hanı’nın hemen yanında Kahveciler Sokağı var. Burada Türk kahvesi içmek için mola verebilirsiniz. Ayrıca çoğunda kahve falı da bakılıyor, ilgilenenlerin bilgisine 🙂
Agora Harabeleri Açık Hava Müzesi
Buraya İzmir Saat Kulesi’nden yürüyerek yaklaşık 15 dakikada, Kemeraltı Çarşısı’ndan 7-8 dakikada, Kızlarağası Han’ından 15 dakikada yürüyerek gelebilirsiniz. Kemeraltı Çarşısı’nda iken de tabelalarını zaten göreceksiniz.
Burası, Roma Dönemi’ne ait bir devlet agorasıdır. Politik toplantıların ve seçimlerin bir çok sosyal olayın gerçekleştiği bir yerdir. Kazılarda agoranın büyük bir bölümü ortaya çıkarılmış. Agora’da çıkarılan buluntular ve bazı heykeller İzmir Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyormuş. Kazılar yapılmaya devam ediliyor.
Cadde üzerinde sağ tarafından yukarı doğru yürüdüğünüzde giriş kapısını göreceksiniz. Alana girdiğimde dışarıda sadece sütunları, bazı Osmanlı mezarlık taşlarını, bazı eserleri gördüğümde biraz hayal kırıklığına uğramıştım. Ancak gezmeye başladığımızda aşağı inen bir merdivene rastladık. Alt kısıma indiğimizde su kanalları, kemerleri ile asıl görülmesi gereken yerin burası olduğunun farkına vardım. İçerisindeki bir çok bölümü ile etkileyici bir açık hava müzesi. Müzeyi kış aylarında 08:00-17:00, yaz aylarında 08:00-18:30 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Kordon Boyu
İzmir’de deniz kenarında yürüyüş yapmak, sevgilinizle romantik dakikalar yaşamak, sakinleşmek, huzurlu dakikalar geçirmek istiyorsanız Kordon’a mutlaka gitmelisiniz. Yaz aylarında çimenlerin üzerinde yayılabilir, İzmir’in tadını çıkarabilirsiniz. Denize bakan binaların altında dilediğiniz restoranda karnınızı doyurabilir, akşam bişeyler içerek arkadaşlarınızla muhabbete doyabilirsiniz.
Sahilde restoranlar arasında dolaşırken Tuzu Biberi isimli bir mekan gördüm. Mekanın duvarında yazıyı görünce siz de şaşıracaksınız. Mekanın olduğu yerde eskiden Sinema Palas Tiyatrosu bulunuyormuş. Çok ilginç. Bedia Muvahhit, 31 Temmuz 1923 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk huzurunda, burada yani Sinema Palas Tiyatrosu’nda sahneye çıkmış. (Piyesin adı Ceza Kanunu, rolü Sacide) Yani müslüman kadın oyuncunun sahneye çıkma özgürlüğü burada gerçekleşmiş. 1919 yılında sahneye çıkan ilk müslüman kadın olan Afife Jale‘nin, o dönemki tutuculuğun kurbanı olarak en sert tepkilerle karşılandığını hatırladıkca üzülürken, 1923 yılında Bedia Muvahhit’in Atatürk’ün desteği ile sahneye çıkması da sevindirici bir haber olarak hatıralarımızda yer alıyor. Bu detayı da sizlerle paylaşmak istedim.
İzmir Atatürk Müzesi
Kordon’da bulunan Atatürk Müzesi‘ne, İzmir Saat Kulesi’nden başlayarak sahilden yürüyerek yarım saatte varabilirsiniz. Dışarıdan bakıldığında sade ve zarif bir güzellikte bulunan bina, bodrum ve çatı katını da dahil ettiğimizde 4 katlı olan geniş bir evdir. 1875-1880 yıllında ev olarak kullanılması amacı ile yapılmış olan bina, 1920’de sahibi tarafından terkedilince hazine mülkiyetine geçirilmiş. 1923’te İzmir İktisat Kongresi toplandığında, Atatürk çalışmalarını karargah olarak kullanılan bu evde yürütmüş. Kongre sona erdiğinde de hazine binayı Naim Bey’e otel olarak kiralamış. Atatürk, 1926 yılında İzmir’e geldiğinde bu otelde, yani Naim Bey Palas’ta kalmış. Sonrasında da bina belediye tarafından satın alınarak Atatürk’e hediye edilmiş. Müze içerisinde Atatürk’ün bazı eşyalarını, kullandığı odaları görebilirsiniz. Arka tarafta yeralan avluda masalar bulunuyor, Türk kahvesi içerek bu atmosferin tadını çıkarabilirsiniz. İzmir Atatürk Müzesi ziyaret saatleri, pazartesi hariç diğer günler 08:30-12:30/13:30-17:30.
Müzeden ayrılıp Kıbrıs Şehitleri Caddesine doğru giderken girdiğiniz sokaklarda eski Rum evlerine, Rum evlerinden yapılmış restoranlara rastalayacaksınız. 150 metre ilerlediğinizde girdiğiniz sokakta Mask Müzesi de karşınıza çıkacaktır. Biz geç saatte bu sokaklarda dolaştığımız için içini gezme fırsatını yakalayamadık.
Kıbrıs Şehitleri Caddesi
İzmir’in en canlı caddesi diyebilirim. Burada her türlü mekana rastlayabilirsiniz. İstanbul İstiklal Caddesinin bir benzeri diyebilirim. Herkesin buluşma mekanı olan Sevinç Pastanesi ile başlar. Ara sokaklarında bar ve kafeleri vakit geçirmek için tercih edebilirsiniz.
İzmir Fuar Alanı
Buraya İzmir Saat Kulesi’nden yürüyerek yaklaşık 25 dk’da, Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nden geliyorsanız yürüyerek 15 dakikada ulaşabilirsiniz. Fuar olmadığında da çok hoş bir alan. Yürüyüş yapmak, sergi gezmek, küçük göletin etrafndaki kafelerde oturup keyif yapmak, hatta göletteki kayıklara binmek, lunaparkta eğlenmek gibi burada yapabileceğiniz bir çok aktivite bulunuyor. Çok geniş ve keyifli bir gezi alanı.
Karşıyaka
Alsancak’tan vapur ile 15 dakikada Karşıyaka’ya geçebilirsiniz. Gezinti, alışveriş yapmak için tercih edebileceğiniz yerlerden biri. Özelikle akşam üstü buraya giderseniz güneşin yavaş yavaş batışı ile beraber hoş manzaraya şahit olabilirsiniz.
İzmir’de Ne Yenir?
Tabiki İzmir’in meşhur kahvaltılığı boyoz ve gevreğin tadına mutlaka bakmalısınız.
Kumru da tadına bakmanızı önerdiğim yiyeceklerden biridir, İzmir’de kumru nerede yenir derseniz muhtemelen çoğu kişiden alacağınız cevap Kumrucu Şevki’dir. Ancak İzmir’e gittiğinizde İzmir Köftesinin de tadına bakmadan dönmemelisiniz. İzmir köftesini Kemeraltı Çarşısındaki Köfteci Mehmet’te yiyebilirsiniz. Kemerlatı Çarşısı’nı anlatırken Doyuran Restoran’dan söz etmiştim, orada da özellikle Manisa Kebabı’nın tadına bakmanızı öneririm. Ege’nin güzel zeytinyağlılarından da yemeden dönmemenizi öneririm. Zamanına denk gelirseniz enginar ve şevketi bostan listenizde yeralsın. Zeytinyağlı yemekleri de Kemeraltı’da bulunan Kısmet Lokantası’nda (Urla’lı Hasan Usta) yiyebilirsiniz. Burası ayrıca et yemekleri de bulunan bir esnaf lokantasıdır. Tabi kordonda bir restoranda balık yemeden dönmeyiniz. 🙂 Mezeleri ile beraber lezzetli bir balık ziyafeti için 1inci Kordon Balık Restoran’ı tercih edebilirsiniz.
İzmir Gece Hayatı
Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde, Gazi Kadınlar Sokağı’nda, gözünüze hoş gelen herhangi bir mekanda gecenizi geçirebilirsiniz. (1453 Sok olarak da geçiyor) Tren, Hayal Kahvesi gibi mekanları burada bulabilirsiniz. Bir sonraki Muzaffer İzgü Sokak’ta Varuna Gezgin Cafe Del Mundo’nun İzmir Şubesi yeralıyor. Türkiye’nin gezgin kafesi Cafe Del Mundo ile ilgili yazımızı okumak için bu linki tıklayabilirsiniz.
Yine paralel diğer bir sokakta 1448 Sokak’ta Sazaki Meyhane’de keyifli zaman geçirebilirsiniz. Kordon’da hoşunuza gidebilecek mekanlar da bulunuyor..
Vaktiniz uygun olursa, Cumhuriyet Bulvarı’ndaki Fransız Kültür Merkezi’nin arka bahçesinde bulunan Cafe La Cigale’ye gitmenizi de öneririrm. Önceden rezervasyon yaptırmanızda fayda var. Ambiansı çok hoşunuza gidecek. Şirin ve sıcak bir ortam..
İzmir Diğer Gezilecek Yerler
Balçova Teleferik Gezisi
İzmir’de haftasonunu değerlendirmek için Teleferik Gezisi çok güzel bir alternatif. İzmir Teleferik Tesisi Balçova’da İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin hemen karşısında. İzmir merkezden ulaşım da yaklaşık 20 dk sürüyor. Mangal keyfine dönüşen Teleferik Gezisi yazımız için bu linki tıklayınız.
İzmir Doğal Yaşam Parkı
130 türde 1500 yaban hayvanından oluşan Park ailesi, 425 bin metrekare yeşil alanda eşsiz bir deneyim için ziyaretçilerini bekliyor. Buraya doğal yaşam parkı denmesinin nedenini bu alana girdiğinizde çok daha iyi anlıyorsunuz. Harika bir deneyim yaşadığımız İzmir Doğal Yaşam Parkı gezimizle ilgili yazımız için bu linki tıklayınız.
İzmir Urla Gezisi
Urla, İzmir il merkezine 35 km uzaklıkta kendi halinde, sakin bir ilçe. Buraya İzmir’den dolmuşlarla rahatlıkla gelebilirsiniz. Doğusunda Güzelbahçe ve Seferihisar; batısında Çeşme; kuzeybatısında Karaburun; kuzeyinde ve güneyinde Ege Deniz’i bulunuyor. İzmir gezimiz esnasında yol üstünde olduğu için gezmeye karar verdiğimiz bu ilçenin yaz aylarının yanı sıra bahar aylarında da gezilecek yerler listesine eklenmesi gereken bir yer olduğuna karar veriyoruz. İzmir’de yaşayanlar için de haftasonu gezilecek yerler listesine eklenebilecek çok iyi bir alternatif. Urla gezilecek yerler yazımız için bu linki tklayınız.
Efes Antik Kenti
Efes, antik dünyanın en önemli merkezlerinden biri. Selçuk sınırları içinde önemli bir Roma kenti. Celsus Kütüphanesi, Artemis Tapınağı ve Yamaç Evleri ile görülmesi gereken muhteşem bir antik kent. Efes Gezi Rehberi yazımız için bu linki tklayınız.
Şirince Gezisi
Aralık 2012′nin en gözde yeri. Dünyanın sonunun gelmeyeceği yerlerden biri olarak gösterilmişti. Selçuk merkeze 30 dakikalık bir uzaklıkta. Şarapları ve eski evleriyle ön plana çıkmış bir köy. Şirince ile ilgili bilgilere Efes Yazımız içerisinde yer vermiştik. Bu linki tıklayarak yazımıza ulaşabilirsiniz.
Alaçatı Gezilecek Yerler
Taş evleri, süslü butik otelleri, leziz zeytinyağlı yemekleri, taş yolları, sıcak, samimi ortamları, daracık sokakları, begonvilleri ile zihninizin kıvrımlarında yer alan o masalsı görüntünün canlanmasına neden olacak. Yaz aylarının kalabalığı canınızı sıkıyorsa ve nezih bir Alaçatı görmek istiyorsanız, diğer mevsimlerde de buranın keyfini çıkarabilirsiniz. Alaçatı Gezilecek Yerler yazımız için bu linki tıklayabilirsiniz.
İzmir ile ilgili yazımızın sonuna geldik. Çok keyif aldığımız gezilerden birini yaşadım yine…
Size de keyifli geziler dilerim..