Tanrıların Dağı Nemrut

2150 metre yükseklikte tanrıların buluşma noktası Nemrut. Uzun zamandır gitmeyi hayal ettiğim fakat bir türlü imkan bulamadığım büyülü ve gizemli dağ. Sonunda hayalimi gerçekleştirdim ve hafta sonu için iki arkadaşım ile büyük bir keyif ve heyecanla yollara düştüm. Buraya gidişin düşüncesi bile benim için büyük bir mutluluk aslında. Hele ki yıldızların altında bir gece geçirdikten sonra bana verdiği heyecanı ve mutluluğu kelimelerle anlatabilmemin imkanı yok.

Hayatıma fotoğraf girdiğinden beri hayatta göze alamayacağım delilikler yapmaya başladım. Nemrut’a gecenin 2 sinde çıkmak da bu deliliklerimden bir tanesi. Aslında delilik yerine fotoğraf aşkı demek daha doğru olur belki. Nemrut fotoğraf meraklıları için bir cennet aslında ve her fotoğrafçının da hayalini süslediğine eminim. Yıldızlarla fotoğraf çekebilmek için gece 2’de, 3 deli gecenin karanlığında ve sessizliğinde elimizde fenerler 600 metrelik yokuşunu tırmanmaya başladık. Tabi küçük tedirginlikler ve korkularda işin içine karışmıyor değil. Sonuçta 2000 yıllık tarihi ile Tanrıların huzuruna gecenin zifiri karanlığında çıkıyorsunuz. Fotoğraf uğruna içimizde heyecan ve korkularla birbirimize belli etmeden zirveye doğru ilerken tepenizdeki milyonlarca yıldızın ve samanyolunun size eşlik ediyor olması ise anlatılamayacak bir tecrübe. Bu tabloyu gördükten sonra bütün korkularınızı geride bırakıyorsunuz. Herhalde hayatım boyunca bu kadar yıldızı bir arada görmemişimdir.

Şimdi kesin bu kadar deliliğe, bu kadar yorgunluğa veya bu kadar korkuya değer mi diye soranlarını olacaktır belki. En iyisi buna siz karar verin. Bu manzarayı görmek için açıkçası her şeye değer.
Nemrut_1
Adıyaman’ın Kahta ilçesinde yer alan Nemrut tanrıların dağı olarak da anılmakta ve Dünyanın 8. Harikası olarak da kabul edilmekte. Kommagene Kralı I. Antiochos’un tanrılara minnettarlığını göstermek için, 2150 metre yükseklikte Nemrut Dağını tepesine yaptırdığı mezarı ve bu mezara eşlik eden tanrı heykelleri 1987 yılında UNESCO’nun “Dünya Mirası Listesi”ne girmesini sağlamış. Ayrıca muhteşem manzarası ile Türkiyedeki en görkemli kalıntılarından birisi.

Nemrut tarihteki en büyük gizemlerden birini barındırıyor içinde. Bu gizemleri çözebilmek için bir sürü tarihçi günümüze kadar çalışmalar yapmış ve hala da bu gizemleri çözebilmek için çalışıyorlar.

Çalışmalar 1881 yılında bölgeyi görev icabı gezen Alman mühendis Karl Sester’in burayı bulması ile başlıyor. Sonrasında 1882 yılında Otto Puchstein ve Karl Sester Nemrut’ta incelemeler yapıyor. Tüm dünyanın ilgi odağı olmaya başlayan Nemrut dağına imparatorluk Müzesi müdürü Osman Hamdi Bey 1883 yılında bir ekiple gelip kendi arkeolojik kazılarını yapıyor.

Daha sonra bir süre kaderine terkedilen bu mekan 1947 yılında Nemrut aşığı arkeolog olan Teresa Goell tarafından inceleniyor. Teresa 1985’te ölünceye kadar buranın gizemlerini çözmeye çalışmış. Ülkesinde öldükten sonra da kardeşi küllerini Nemrut’a getirilerek havaya savurmuş.
Nemrut_8

Tepeye ulaşmak için kıvrıla kıvrıla uzanan yollardan ve sağlı sollu bozkırlardan geçiyorsunuz önce. Belli bir yere kadar minibüs veya araba ile ulaşabiliyorsunuz ama sonrasında 600 metrelik dik bir alanı yürümeniz gerekiyor. Bu yüzden gün batımı veya doğumu için tepeye çıkarken biraz zorlanabilirsiniz. Ayrıca tepeye çıkmadan önce girişteki işletmeden bütün ihtiyaçlarınızı karşılamanız lazım. Yukarıda bunları karşılayabileceğiniz hiçbir yer yok çünkü.

Tepeye doğru yürümek için iki yol var. Batı ve Doğu teras için ayrı ayrı yollar var. Doğu terasının çıkışı için yolun kısa olduğu söyleniyor ama biraz daha zorlu o yüzden size tavsiyem batı tarafının kullanın. Yaklaşık 300 merdiveni tırmanmak zorunda kalıyorsunuz ama yukarıda siz bekleyen muhteşem bir yer var. O yüzden bu yorgunluğa değiyor açıkçası.

Tepede, Doğu ve Batı olmak üzere iki tane teras bulunmakta. Her iki tarafta aynı tanrı heykelleri bulunmakta ve bu heykellerin sırtları ortadaki tümülüse(yığma mezar) dönük. Heykeller Doğu terasında güneşin doğuşunu, batı tarafında ise güneşin batışını karşılıyor. İki teras arasında yer alan ve milyonlarca kireç taşından oluşan yaklaşık 60 metre yüksekliğinde Tümülüs bulunmakta.
Nemrut_11

Tepeye vardığınızda içinizi büyük bir heyecan kaplıyor. Buranın atmosferi sizi içine çekiyor sanki. Her iki terasta beş tanrıyı temsil eden, 7 metre yükseklikleri olan devasa heykeller var. Taht üzerinde oturur vaziyette bulunan bu tanrıların başları düşmüş olsa da ihtişamlarından bir şey kaybetmemişler.

Kral I.Atiokhos tüm kültürleri birleştirmeyi hedefleyen bir kralmış ve bu yüzden diğer kültürlerin tanrılarını bir araya getirecek heykelleri yaptırdığı düşünülüyormuş. Kitabelerde bu dev heykellerin kim oldukları yapılan çalışmalarla ortaya çıkarılmış.Nemrut_4

  • Kral I. Antiochos (kendisini de tanrı olarak görüyormuş)
  • Fortuna Thyce (şans, uğur, bereket getiren Komagene Tanrıçası)
  • Zeus (Tanrılar Tanrısı Kronos’un oğlu, baş tanrı ve göklerin hâkimi
  • Apollo (Zeus’un oğlu olan Işık ve Güneş Tanrısı)
  • Heracles (Herkül diye de anılan kuvvet ve kudretin sembolü)

Tanrı heykellerinin yanında ayrıca aslan ve kartal heykelleri de var. Ormanların kralı aslan yeryüzündeki gücü, Tanrıların habercisi kartal ise göklerin gücünü temsil ediyor. Ayrıca iki terası da süsleyen 70 tane de kabartma olduğu biliniyor. Batı terasında kumtaşından yapılmış beş kabartmada bulunmakta. ‘Aslan horoskop’ olarak bilinen kabartma ise şu an korumaya alınmış durumda ve 25 bin yılda bir meydana gelen astrolojik bir olayı sembolize ediyormuş. Bu, tarihin bilinen ilk horoskobu olarak biliniyor.

Tapınağı çevreleyen taş blokların bazıları 9 ton ağırlığa sahipmiş. O dönemde yolu bile olmayan Nemrut Dağına, tonlarca ağırlığında taşların nasıl çıkartıldıkları halen bilinmemektedir.

Kimisine göre kendini beğenmiş bir kralın yaptırdığı bir mezar, kimisine göre Doğu ile batının sentezini, uyumunu gösteren çok önemli bir anıt burası. Ama her ne olursa olsun ihtişamı ve görkemi ile sizi büyülüyor.
Nemrut_7Bu yeri ilk görenlerden biri olan Otto Puchstein şöyle yazmış.

“Karşımda beliren şey, beni hayrete düşürmüştü. En yüksek kayalık tepenin üstünde, tırmandığımız terastan daha yukarıda bir mezar tepesi yükseliyordu. Sanki bir dağ üzerine oturmuş başka bir dağ gibiydi. Kayadan yontulmuş yüksekçe bir podyum üzerinde sırtları, mezar tepesine dönük ve oturur vaziyette devasa boyutta 5 tanrı heykeli yer alıyordu…”

Buradaki bulunan yazıtlarda ise Antiochos’un şu sözleri dikkat çekici;

“İşte gördüğün gibi, gerçekten Tanrılara layık bu heykelleri ben diktirdim: Zeus-Orosmasdes’in, Apollon-Mithras-Helios-Hermes’in, Artagnes-Herakles-Ares’in heykellerini ve her şeyi besleyen vatanım Kommagene’nin heykellerini. Aynı taştan yontulmuş olarak ve onunla birlikte tahtta oturur, kendi heykelimi de tanrıların yanına koydurdum.”

Not: Komagene” adı Kürtçe’den gelmekteymiş. “Kom” sözcüğü Kürtçe’de “topluluk, grup” , “Gene” ise soy, kabile, aşiret anlamına gelmekteymiş. “Komagene” yan yana geldiğinde “aşiretler topluluğu”, “genler topluluğu” anlamına gelmektedir

Nemrut_20
Kahta ve Adıyaman’da Gezebileceğiniz diğer yerler
Nemrut ve çevresi Milli Park ilan edilmiş durumda ve Nemrut’un yanında gezebileceğiniz bir çok yer var. Nemrut Dağı Milli Parkı’nın sınırları içinde;

Karakuş Tümülüsü : Kommagene kraliçelerine ait Anıt Mezar ve Kutsal alan

Cendere Köprüsü
: Cendere Çayı (Cabinas) üzerine kurulmuş biri ana ve diğeri tahliye olmak üzere iki kemerden oluşan tarihi köprü

Şeytan Köprüsü

Eski Kahta Kalesi

Arsemia : Krallığın yazlık yönetim merkezi ve kutsal alan olarak kullanılmış. Anadolu’nun bilinen en büyük Grekçe Kitabesi burada bulunmakta. Kitabe 150 basamakla aşağı inilen dehlizin hemen üstünde yer almakta.

bulunmakta.

Nemrut_18
Ayrıca eğer isterseniz Adıyaman için yer alan ve henüz kazı çalışmalarını devam ettiği başka bir gizemli yapı olan Pirin (Perre) Antik Kenti bulunmakta. Kommagene krallığının beş büyük kentinden biriymiş burası. Bu antik kentten kalan en önemli kalıntılar Karadağ’ın yamaçları üzerine yayılan alanda kayalara oyulmuş mezarlar. Kayalıklar içine oyularak yapılmış oda mezarları görmeden dönmeyin.

Yine şehir içinde bulunan Mor Petrus Mor Pavlus Süryani Kilisesi de ziyaret edilmeye değer bir kilise.

Nemrut_20
Bunların dışında gezmek isteyeceğiniz bir çok türbe de var Adıyaman ve çevresinde. Bunların başlıcaları şöyle;

  • Abuzer Gaffari Türbesi :
  • Mahmut El-Ensari Türbesi
  • Şeyh Abdurrahmani Erzincani Türbesi
  • Zeynel Abidin Türbesi
  • Hacı Yusuf Türbesi
  • Sahabe Safvan Bin Muattal Türbesi
  • Hacı Abuzer Baba Türbesi

Not: Nemrut zirvesi hepimiz için bir kültürel miras ve ziyaretçiler tarafından maalesef yeterince korunmuyor. Etrafa sigara izmariti atanlar tutunda etrafa su şişelerini bırakan ziyaretçilere kadar bir çok sorumsuz kişi var. Her ne kadar bekçiler olsa da bu konuya kimse dikkat etmiyor. Kalıntılara çıkılmaması ve daha fazla zarar görmemesi için belirli alanlara zincirler çekilmiş durumda ama buda insanları engellemeye yetmiyor. Bu kadar güzel ve özel bir kültür mirasının özellikle kendi insanlarımız tarafından bu şekilde kullanıldığını görmek gerçekten acı. Keşke bunlarla ilgili daha fazla önlem alınsa.
Nemrut_21
Nemrut_6 Nemrut_16 Nemrut_10 Nemrut_19 Nemrut_22

 

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir