Efes Antik Kenti (Selçuk)

Efes, Antik dünyanın en önemli merkezlerinden biri.  Selçuk sınırları içinde önemli bir Roma kenti. Celsus Kütüphanesi, Artemis Tapınağı ve Yamaç Evleri ile görülmesi gereken muhteşem bir antik kent.

Efes Antik kenti
Efes Antik Kenti (Selçuk)

Ne zamandır Efes’i görmeye can atıyordum. Bayram tatili bunun için iyi bir fırsat oldu.

Selçuk’a ulaşmak için en kolay yol İzmir’e uçmak. Basmane’den kalkan Aydın trenleri havalimanından geçiyor ve bunu kullanarak rahatlıkla Selçuk’a ulaşabilirsiniz. Uçak da dahil 3 – 3,5 saatte Selçukta’sınız. Tabi otobüs tercih ederseniz de bir çok firmanın Selçuk’dan geçen seferleri var.

Selçuk’tan Efes’e ulaşmak ise çok kolay. Selçuk otogarından 10 dakikada  bir minübüs kalkıyor. Yada isterseniz taksi ile de ulaşmanız mümkün. 20 TL civarında bir ücret tutuyor. Aynı şekilde eğer Şirince’ye de gitmek isterseniz yine otogardan kalkan dolmuşlara binebilirsiniz. Yolculuk yaklaşık 30 dakika sürüyor.

Konaklama konusunda farklı alternatifler var. Booking.com veya venere.com gibi siteler üzerinden rahat ve konforlu bir yer bulabilirsiniz. Ben tercihimi Selçuk’a bir tepenin üzerinden bakan Villa Dreams’den yana kullandım. Küçük ama şirin bir otel. Şirince de de konaklayabilirsiniz ama fiyatlar maalesef biraz pahalı.

Gezinize başlamadan önce bir tane müzekart almanız faydalı olacaktır. Müzekart sayesinde Selçuk ve Efes’te bir çok yere çok fazla para ödemeden girebilirsiniz. 20 TL ye standart bir kart çıkarma imkanınız var.

Selçuk çevresinde göreceğiniz bir çok yer var. Ama Efes’e ayrı bir parentez açmakta fayda var. Çünkü bana sorarsanız çok özel bir yer. M.Ö. 1050 yıllarında kurulmaya başlıyor ve kalıntıları günümüze kadar ulaşıyor.

Selçuk ve çevresinde gezebileceğiniz yerler;

Artemis Tapınağı
Artemis Tapınağı

Artemis Tapınağı: Dünyanın Yedi Harikası’ndan biri sayılan tapınaktan geriye bugün sadece bir iki mermer parçası kalmıştır.

Meryem Ana Kilisesi
Meryem Ana Heykeli

Meryem Ana Evi ve Kilisesi: Bülbüldağı’nda İsa’nın annesi Meryem’in son yıllarını St. Jean (Yuhanna) ile birlikte geçirdiğine inanılan kilise. Burada küçük bir Bizans Kilisesi bulunmaktadır ve İsa Peygamber’in annesi Meryem’in yaşadığına ve öldüğüne inanılır. Hıristiyanlar için oldukça önemli bir yer. Ulaşım için ya tur bulmanız lazım yada taksi ile anlaşıp gidebilirsiniz.

St.Jean Kilisesi ve Mezarı:  Ayasuluk Tepesi’nin güney bölümündeki St. Jean Bazilikası İsa’nın en sevdiği İncil yazarı genç havarisi adına inşa edilmiş. Zamanında görkemli ve ihtişamlı bir yapıymış.  Depremlerde zarar görüdükten sonra İmparator Iustinianus ve karısı Theodora tarafından haç planlı, üç nefli, altı kubbeli yeni bir bazilika yaptırılmıştır.

Selcuk Kalesi

Selçuk(Ayasuluk) Kalesi: Selçuk’un simgelerinde biri. Şehrin ortasında Ayasuluk tepesinde tüm ihtişamı ile hemen göze çarpıyor. Maaalesef ziyarete kapalı.

İsa Bey Cami

İsa Bey Camii: Artemis Tapınağı’yla Saint Jean Kilisesi arasında 1375 yılında Aydınoğlu İsa Bey tarafından yaptırılmıştır.Cami Türk mimarlık tarihinin Anadolu Beylikleri dönemine ait en eski ve gösterişli eserlerinden biri.

Yedi Uyuyanlar (Ashab-ı Kehf): Bunla ilgili farklı hikayeler vardır.  Putperest bir ülkede 6 genç Hristiyalık’la suçlanır. 6 genç ve bir köpek bir mağara sığınırlar ve burada 200 yıl uyurlar. Bu efsane Hristiyanlık’ta “yeniden dirilme” inancının kanıtı olarak görülmektedir.

Efes

Bizans Su Kemerleri: İlçe içinde bile bu kemerlere rastlayabilirsiniz. Bir çoğu günümüze kadar sağlam olarak gelmiştir.  Ayasuluk tepesindeki kilise ve yerleşim yerlerin su ihtiyacını karşılıyorlarmış.

Şirince
Şirince

Şirince: Aralık 2012′nin en gözde yeri. Dünyanın sonunun gelmeyeceği yerlerden biri olarak gösterilmişti. Selçuk merkeze 30 dakikalık bir uzaklıkta. Şarapları ve eski evleriyle ön plana çıkmış bir köy. Şirin bir yer bekliyorsunuz ama maalesef turizme yenilmiş. Nerdeyse yolunuzu kesip size bir şey satmaya çalışanlarla dolu. Köyün girişinden çıkışına kadar her yerde birileri size bir şeyler tattırmaya ve satmaya çalışıyor.

Şirince Otelleri

Efes

Efes Antik Kenti

Hititler Döneminde kentin adı Apasas’tır. M.Ö. 1050 yıllarında Yunanistan’dan gelen göçmenlerin de yaşamaya başladığı liman kenti Efes, M.Ö. 560 yılında Artemis Tapınağı çevresine taşınmıştır. Bugün gezilen Efes ise, Büyük İskender’in generallerinden Lysimakhos tarafından M.Ö. 300 yıllarında kurulmuş.  Hellenistik ve Roma dönemlerinde en görkemli zamanlarını yaşayan Efes, Asya eyaletinin başkenti ve en büyük liman kenti olmuş.”

Efes tarihi boyunca birçok kez yer değiştirdiğinden kalıntıları geniş bir alana yayılır. Yaklaşık 8 km²lik bir alanı kaplamaktadır.

Efes Antik Kenti ’nin, alt ve üst olmak üzere iki kapısı bulunuyor. Üst kapıya ulaşım’ı taksi ile sağlayabilirsiniz. Üst kapıdan girip alt kapıya kadar yürüyüp oradan dolmuşlar ile Selçuk’a tekrar geri dönebilirsiniz. Her iki kapının da etrafında  hediyelik eşya satan dükkan ve yemek de yenebilecek yerler var. Ben tercihimi üst kapıdan yana kullandım.

Efes müzesine giriş ücretli. Giriş 15 TL ama müzekartınız varsa onu da kullanabilirsiniz. Gezilecek çok yer olduğu için uzun bir zaman ayırmanızda fayda var.  Antik kenti yılda 1,5 milyon turistin ziyaret ettiğinide belirtmek lazım.

Kazı çalışmaları 1863′lerden beri devam etmekte. Çalışmalar değişik zamanlarda İngiliz ve Avusturya’lı arkeologlar tarafından gerçekleştirilmiş. İçeri girdiğiniz an itibari ile zamanında ne kadar muhteşem bir şehir olduğunu düşünüyorsunuz. Bugün bile birçok yapı sapasağlam durmakta. Gezdiğiniz an itibari ile o ihtişamı ve görkemi hissediyorsunuz.

İçeri girdiğimde ilk dikkat çeken şey bir yığın halinde duran yuvarlak tuğlalar oluyor. Bunlar şehrin kanalizasyon sistemi için kullanılmışlar. Buda şehrin ne kadar iyi yönetildiğinin ayrı bir göstegesi.

Efes Kanal

Antik kentte en önemli mekanlar Kuretler Caddesi etrafında toplanmış. Bu uzun cadde Herakles Kapısı’ndan başlayarak Celsus Kitaplığı’na kadar uzanıyor.  Şu anda geriye pek fazla birşey kalmamış olsada dükkan, ev ve diğer sosyal mekanların kapıları tabanları mozaikli ve üzerleri örtülü sütunlu galerilere açılıyormuş.

Celsus Kütüphanesi

Üst kapıdan girişte sizi Devlet Agorası karşılıyor. Çevresinde kentin resmi binaları yer aldığı için bu ad ile anılıyor. Devamında sizi küçük bir tiyatro karşılıyor. Namı diğer Bouleuterion. Burada hem kent meclisinin oturumları hemde müzik gösterileri ve yarışmalarda yapılıyormuş.

Zamanında dini törenler için kullanılan Dini Alay yolundan aşağıda doğru indiğinizde sizi öncelikle Memmius Anıtı karşılıyor. Romalı bir dikatatör olan Sulla’nın torunu Gaius Memmius için yapılmış. Bu anıtın karşısında geniş bir alana ulaşıyorsunuz. Burda da karşınıza Efes’te bir imparator adına yapılmış ilk tapınak olan Domitian Tapınağı çıkıyor. Bu yapı kentin en güzel ve en merkezi yerinde bulunmakta.

Efeste gezerken bazen nereye bakacağınız şaşırıyorsunuz. Çünkü her yerde ayrı bir kalıntı ayrı bir görsel şölen var. Her bir kalıntı size zamanında şehrin ne kadar şatafatlı ve ne kadar görkemli olduğu gösteriyor.

Ve sonunda meşhur Kuretler Caddesine bakıyoruz. Caddenin sonunda bütün görkemi ile Celsus Kitaplığı size yüzünü gösteriyor. Kitaplığa ulaşıncaya yolun özellikle yolun sağında dizilmiş diğer şahaserleri de görmeniz lazım.

İlk olarak karşınızda Trajan Çeşmesi. Eski heybetli görünümünü kaybetsede şu hali ile bile sizi etkiliyor.

Trijan Çeşmesi

Caddenin en güzel yapılarından biride Hadrian Tapınağı. İmparator Hadrianus adına, anıt tapınak olarak inşa ettirilmiş.

Ve geldik Bülbül Dağının yamaçlarındaki Yamaç Evlere. Bu bölüm diğer alanlara göre daha özel bir bölümü oluşturuyor. Üstü tamamen kapalı bir alan ve girişi ücretli. Burasını da görmek istiyorsanız 15 TL yi gözden çıkarmanız gerekiyor. Maalesef burda Müze Kart geçerli değil.  Bu kapalı bölümde Efesli zenginlerin ikamet ettikleri belirtilen evler var. Yakın zamanda restore edilerek orijinal durumlarına biraz daha yaklaşan bu evler, su sistemlerinden, atık su düzenlerine, avluları, küçük hamamları ve içerdikleri cam mozaikleri, freskler ve heykeller ile inanılmaz bir yaşam düzeyini sergiliyor.

Yamaç evlerin çıkışında karşınızda tüm ihtiaşmıyla ayakta olan Celsus Kitaplığını görüyorsunuz.  Kuretler Caddesi ile Mermer Caddesi’nin kesiştiği noktada bulunan kitaplık M.S.135 yıllarında Asya Konsülü Julius Aguila tarafından babası G.J.Celsus Polemanus için inşa edilmiş . Roma mimari özelliklerini tümüyle yansıtan yapının ön cephesinin dekorasyonu, devrinin en güzel örnekleri arasında yer alıyor. Ön cephe kolonları arasında yer alan dört kadın heykeli ”Akıl”, ”Kader”, ”İlim” ve ”Erdem” öğelerini sembolize ediyor. Maalesef Bu heykellerin orijinalleri bugün Viyana Müzesinde bulunmakta.

Bu arada Latrina’dan da bahsetmek lazım. Zamanın sosyalleşme mekanı. Bir nevi Facebook Basit ifadeyle kentin umumi tuvaletlerinden bahsediyorum. Celsus kitaplığı ile hadrian tapınağı arasında bulunan bu mekanda  kare planlı, mozaiklerle kaplı tuvalet alanları bulunuyor. Bu alanın en büyük özelliği tuvalet deliklerinin yanyana ve araya herhangi bir ayırıcı panel olmaması. Zamanında devlet meselelerinin bile burda konuşulduğu oluyormuş.

Efes’teki diğer bir ilginç yapıda kitaplığın karşısında bulunuyor.  M.S.1. yüzyıla tarihlenen Aşk Evi.  Aşk Evinde bulunan mozaik kız portreleri bu evde çalışan kızlara ait olduğu sanılmaktadır. Ayrıca Aşk Evinin duvarları içinde bugünün modern klima sistemine eşdeğer bir soğutma ve ısıtma sisteminin bulunması son derece ilginç. Burada şarap mahzenleri, dev ocaklar, hamamlar, havuzlar, yatak odaları, konferans salonları ile muhteşem bir kütüphanesi bulunduğu uzmanlar tarafından söylenmektedir.

Efes için de yürümeye ve keşfetmeye devam ediyoruz. Mermerler Caddesinden harabelerinin en güzel yapılarından biri olan tiyatro’ya doğru ilerliyoruz. 25,000 kişilik olan bu dev yapı günümüze kadar sağlam kalmış. Tiyatronun inşaatı İmparator Trianus M.S. 98-117  de tamamlanmış. Tiyatro da şu an bile bir çok stadyum vb yerde bulunmayan geniş giriş kapıları mevcut.

Tiyatro

Artık yavaş yavaş alt kapıya doğru geliyoruz. Kapıdan önceki son yer Vedius Gymnasium’u. M.S. II. Yüzyılda Vedius Antonius adına zengin bir Efes’ li tarafından yaptırılmış. tören salonu, soyunma odası ve hamamları ile dönemin sportif ve kültürel eğitimin yapıldığı görkemli bir alan.

Alt kapıya iki yanı ağaçlarla kaplı bir yoldan geçerek ulaşıyorsunuz. Burdan yüyürken arkanıza doğru baktığınızda tüm görkemi ile tiyatroyu görebilirsiniz.

Efes Antik kent’i içinde gezerken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Bu muhteşem yeri tekrar görebilmek ümidiyle Selçuk’a geri dönüyorum.

Gezecegiz.com’u Facebook ,  Twitter ve Instagram üzerinden takip etmeyi unutmayın 🙂

Efes Antik Kenti – 2014” te bir düşünce

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir